pabuç

pabuç
,-cu 1. shoe. 2. rubber or metal tip (on the base of a furniture leg). 3. arch. base, pedestal (of a column). -tan aşağı mean, despicable, contemptible, low-down. -u başına giydirmek /ın/ colloq. to make (someone) do the wrong thing. - bırakmamak /a/ not to be frightened off by, not to be deterred by. -larını çevirmek /ın/ to let (somebody) understand that he is not wanted, get rid of (someone) in a roundabout way. -ları dama atılmak to lose favor, fall from popular esteem. -larını eline vermek /ın/ to get rid of (someone), give (someone) his walking papers. - eskitmek/paralamak to run hither and thither (while trying to get something accomplished). - kadar dili var. colloq. He´s as sassy/impudent as they come. -una kum dolmak/taş kaçmak to be uneasy, be on edge. - pahalı. colloq. 1. As he´s too powerful for me to tangle with, I´d better not press matters any further. 2. I´ve bitten off more than I can chew. -u ters giydirmek to be a real fox, be someone one must be wary of. -unu ters giydirmek /a/ to cause (someone) to make tracks, make (someone) leave in a hurry.

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • pabuç — is., cu, Far. pāpūş 1) Ayakkabı Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Masa, sandalye vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal veya plastik eklenti 3) fiz. İletken… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabuç bırakmamak — (birine) yapacağından vazgeçmemek, hiçbir şeye aldırmamak, korkmamak Olur olmaz adama pabuç bırakmaz. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabuç pahalı — 1) birinin uğraşmaya kalktığı kimsenin, kendinden güçlü çıkması durumunda söylenen bir söz Baktı pabuç pahalı, işi şakaya vurdu. 2) herhangi bir durum veya girişilen işin sonunda zararlı çıkma ihtimali bulunduğunu belirten bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabuç eskitmek (veya paralamak) — bir iş için bir yere çok gidip gelmek, işi takip etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabuç kadar dili olmak — kabaca ve terbiyesizce karşılık vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabuç dilli — dili her kişiye karışan kişi …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kuru gürültüye pabuç bırakmamak — bir durum karşısında telaşsız, korkusuz, dilediğince davranmak Köse Mümeyyiz öyle denemeden kuru gürültüye pabuç bırakır takımından değildi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sağlam pabuç (veya ayakkabı) değil — bir kimsenin güvenilmez olduğunu belirten bir söz Nasıl aldattı beni meğer sağlam ayakkabı değilmiş. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • patırtıya pabuç bırakmamak — önemli bir tehlike yaratmayacağını bildiği kışkırtmalara, yıldırmalara aldırmayıp bildiğini yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gürültüye (veya patırtıya) pabuç bırakmamak — tkz. korkutmalara aldırış etmeyip dilediği gibi davranmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dili pabuç kadar — saygısızca ve gönül kırıcı bir biçimde konuşan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”